BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Şevval ÖRSELOĞLU
FETAL PROGRAMLAMA VE OBEZİTE
 
Fetal süreçte ve yaşamın ilk yıllarında maruz kalınan şartların yaşam boyu sağlığı etkileyebileceği görüşü son yıllarda üzerinde durulan ve oldukça önem arz eden bir konudur. Fetüs intrauterin ortamdaki her türlü şarta kendini adapte edebilir. Bir başka ifade ile organizma çevresel etkilere yanıt olarak yapısal ve fonksiyonel değişiklikler gösterebilme yeteneğindedir. İntrauterin dönemde karşılaşılan çevresel faktörlerin neden olduğu fizyolojik ve metabolik değişikliklerin yaşam boyu sürmesi fetal programlama olarak tanımlanır. Özellikle obezitenin kökeni yaşamın çok erken dönemine dayanmakta olup, prenatal veya postnatal süreçte yetersiz veya aşırı beslenme yaşamın ileriki dönemlerinde obeziteye yatkınlığı artırabilmektedir. Obezite gibi her geçen gün görülme sıklığı artan ve dünyada sağlık yükünün büyük çoğunluğunu oluşturan tıbbi bir durumun kökenini araştırmak obezitenin çözümü için yeni bir bakış açısı sağlayacaktır. Organ işlevlerinde bozukluk, insülin sekresyonu ve duyarlılığında değişiklik, yağ hücrelerinin sayı veya büyüklüğünde artış veya adipoz doku işlevlerinde değişiklik ile iştah regülasyonunda değişiklik fetal programlanmanın temel mekanizmaları olarak düşünülmektedir. Maternal obezite, kıtlık, annede gestasyonel diyabetin gelişmesi, gebelik sürecinde ağırlık artışının fazla veya az olması yenidoğanın ileriki yaşamında obez olma riskini artırdığı bilinmektedir. Bu derlemenin amacı, çok sık görülen ve günden güne yaygınlaşan bir sağlık sorunu olan obeziteyi, toplum sağlığı planlaması için fetal programlamayı ve obezite kökenini fetal programlama ışığında inceleyip obezite ve fetal programlama arasındaki ilişkiyi açıklamaktır.

Anahtar Kelimeler: Obezite, Fetal Programlama, Maternal Diyet



 


Keywords: